İstanbul’un telaşından İstanbul’dan kaçmadan çıktığınız yerler neresi? İstanbul’da İstanbul’un dinginliğini yaşadığınız yerler? Benim sanırım birkaç tane, bunlardan biri kesinlikle Sakıp Sabancı müzesi. Köşk tümüyle büyük bir zevkin ve detayın ürünü. Bu ince zevk ve detaycılığı bahçesinde her birinin ismi ve özellikleri iliştirilmiş 100’ü aşkın bitki türüyle de köşkün her köşesine özenle yerleştirilmiş sanat eserleriyle de görmek mümkün. İlk girişten itibaren sizi müthiş bir nefesle karşılayan köşk değerli koleksiyonuyla büyülemeye devam ediyor. Ivan Ayvazovki, Albülmecid Efendi ve Fausto Zonaro’ya ait müthiş eserlere ev sahipliği yapıyor. Hat ve Kuran konusunda da zengin bir koleksiyonu bulunuyor.
Fausta Zonaro, Young Girl with Carrying a Pumpkin, 1889, Italy
Ivan Ayvazovski, Sunset at Sea, 1878
Özellikle Osman Hamdi Bey hayranlarındansanız ona ait en geniş koleksiyonlardan birini de incelemek mümkün. Ziyaretinizi 31 Aralık tarihine kadar gerçekleştirmenizi öneririm, şayet Osman Hamdi Bey’in eserlerine yönelik konservasyon ve bilimsel analiz alanında yapılmış en kapsamlı çalışmalardan birini inceleme şansı yakalayabilirsiniz. Bu işin tekniği ve adımları ile ilgili müthiş bir deneyime taşıyor sizi.
Yapılmış eserlerin o dönemin şartlarında incelemek gerçekten çok değerli. Çıplak gözle görmenin çok ötesinde bir yolculuğa taşıyor sizi. 2 yılı aşkın sürede tamamlanan bu projeyle Türk Sanat tarihinin dönüm noktası olan gelişmelerin aktörlerinden Osman Hamdi Bey’in sanatına bir adım daha yaklaştırıyor. Boya uygulama tekniklerinden kullandığı malzemelere, geçirdiği restorasyon çalışmalarından dönemsel ipuçlarına geniş bir çözümleme vadediyor.
Osman Hamdi Bey, Kokona Despina, 1907
Süreçte kullanılan materyaller ve adımsal çıktıların her biri de serginin hemen yan tarafında izleyicilere açık.
31 Aralık'ı ajandanıza eklemeyi unutmayınız.
Sevgiler
Yorumlar
Yorum Gönder